Nominal faiz, en yalın haliyle piyasalarda geçerli olan mevcut faiz oranını ifade eder. Bu oran, finansal hareketlerden ve ekonomik faktörlerden arındırılmış olup reel faizi doğrudan temsil etmez. Örneğin, bir bankanın ilan ettiği faiz oranı nominal faiz oranıdır; vade sonunda bu faiz oranıyla elde edilen kazanç ise net nominal faiz değerini oluşturur.

Nominal Faiz Nedir?

Nominal faiz, bir yatırımın ya da borcun belirli bir süre boyunca anapara üzerinden sağladığı kazancı ifade eder. Bu oran, anapara üzerinden uygulanacak faiz oranını gösterir ancak enflasyon gibi dış etkenler dikkate alınmaz. Genellikle aylık ya da yıllık bazda belirtilen nominal faiz, ihtiyaç ve konut kredilerinin faiz hesaplamasında ya da vadeli mevduat getirilerinde önemli bir rol oynar. Basit bir şekilde, nominal faiz sadece sayısal bir oran olup, ekonomik koşulların etkisini yansıtmaz.

Nominal Faiz Oranı Nedir?

Finansal açıdan faiz, tasarruf sahibinin birikimlerini belirli bir süre için kullanıma sunmasının karşılığında aldığı bedel olarak tanımlanabilir. Ekonomi bilimi bu kavramı iki şekilde ele alır:

  • Borç verme işlemi sonucu elde edilen kazanç,

  • Üretim amaçlı kullanılan sermayenin getiri oranı.

Bankaların ilan ettiği faiz oranları genellikle nominal faiz oranını ifade eder. Örneğin, bir banka 1 yıl vadeli bir mevduata %34 faiz oranı sunuyorsa bu, nominal faiz oranıdır. Ancak, vade sonunda bu kazançtan gelir vergisi kesintisi yapılır ve yatırımcıya kalan tutar net nominal faiz olarak adlandırılır.

Net Nominal Faiz Nedir?

Net nominal faiz, nominal faiz oranından gelir vergisi kesintisi yapıldıktan sonra yatırımcının eline geçen faiz kazancıdır. Örneğin, Türk Lirası mevduatlarda:

  • 6 aya kadar vadelerde %15,

  • 6 ay ile 1 yıl arasındaki vadelerde %12 gelir vergisi kesintisi uygulanır.

Eğer bir banka 1 yıl vadeli mevduata %34 nominal faiz veriyorsa, bu kesintiden sonra net nominal faiz yaklaşık %30 olacaktır.

Nominal Faiz Hesaplama Yöntemi

Nominal faiz oranı, yaygın olarak şu formülle hesaplanır:

Nominal Faiz Oranı = (Toplam Faiz / Başlangıç Tutarı) x 100

  • Toplam Faiz: Belirli bir süre boyunca yatırımın ya da borcun kazandığı toplam faiz miktarıdır.

  • Başlangıç Tutarı: Yatırımın ya da borcun başlangıçtaki tutarıdır.

Örnek: 1.000 birimlik bir yatırımın 1 yıl boyunca 100 birimlik faiz kazandığını varsayalım. Nominal faiz oranı şu şekilde hesaplanır:

Nominal Faiz Oranı = (100 / 1.000) x 100 = %10

Bu durumda yatırımın nominal faiz oranı %10’dur. Ancak nominal faiz oranı enflasyon gibi faktörleri göz önünde bulundurmadığı için gerçek getiriyi tam anlamıyla yansıtmaz. Gerçek getiri, nominal faiz oranından enflasyon oranının çıkarılmasıyla hesaplanır.

nominal faiz hesaplaması

Nominal Faiz ve Reel Faiz Arasındaki Farklar Nelerdir?

Nominal faiz, yatırımcılar ve borçlanma süreçlerinde önemli bir kavram olup, ekonomik koşulların doğrudan etkisinden bağımsız bir gösterge sağlar. Ancak doğru bir değerlendirme için nominal faizin yanı sıra reel faiz oranı ve enflasyon gibi faktörler de dikkate alınmalıdır.

Nominal faiz ile reel faiz arasındaki temel fark, enflasyonun etkisiyle ilgilidir. Nominal faiz, bir yatırımın ya da borcun yüzeyde görünen faiz oranıdır ve enflasyon dikkate alınmadan hesaplanır. Öte yandan reel faiz, enflasyondan arındırılmış bir göstergedir ve yatırımcının gerçek kazancını ortaya koyar. Bu fark, yatırımcıların ve borç alanların finansal kararlarında büyük bir rol oynar.

Nominal faiz, yalnızca kağıt üzerinde görünen bir oran iken, reel faiz paranın zaman içindeki alım gücündeki değişimi yansıtır. Özellikle yüksek enflasyon oranlarına sahip ekonomilerde nominal faiz yüksek görünse de reel faiz negatif olabilir. Bu durum, borçlanmayı cazip hale getirirken tasarrufu caydırabilir. Öte yandan, düşük veya negatif enflasyon (deflasyon) ortamında nominal faiz oranları düşük kalsa bile reel faiz yüksek olabilir ve bu da yatırımcılar için daha avantajlı bir durum yaratır.

Yatırım Kararlarında Nominal Faizin Rolü

Yatırımcılar açısından nominal faiz oranı kritik bir faktördür. Yatırımların potansiyel getirisini değerlendirirken nominal faiz oranları önemli bir referans noktasıdır. Özellikle sabit getirili menkul kıymetler, tahviller ve mevduat hesapları gibi finansal araçlarda nominal faiz oranları belirleyici bir unsurdur. Yüksek nominal faiz oranları sabit getirili yatırımları daha cazip hale getirirken, düşük nominal faiz oranları yatırımcıları daha yüksek riskli ancak potansiyel olarak daha kârlı alternatiflere yönlendirebilir.

Ancak yatırımcıların nominal faiz oranlarına aldanmaması gerekir, çünkü enflasyon paranın satın alma gücünü etkiler ve nominal faiz enflasyonun erozyon etkisini hesaba katmaz. Bu nedenle yatırımın gerçek getirisini ölçmek için reel faiz oranına bakmak gerekir. Reel faiz oranı, nominal faiz oranından enflasyon oranı çıkarılarak hesaplanır. Örneğin, %10 nominal faiz oranıyla bir yatırım yapıldığında ve enflasyon %6 ise, yatırımın reel getirisi %4 olacaktır.

Nominal Faiz ve Enflasyon Arasındaki İlişki

Nominal faiz oranları ve enflasyon arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Ekonomi teorisinde bu ilişki "Fisher Etkisi" olarak bilinir. Fisher Etkisi'ne göre, nominal faiz oranları uzun vadede enflasyondaki değişimlere paralel olarak hareket eder. Enflasyon beklentileri arttığında nominal faiz oranları yükselirken, enflasyon beklentileri azaldığında nominal faiz oranları düşer.

Enflasyon, paranın alım gücündeki azalmayı ifade ettiğinden, yüksek enflasyon dönemlerinde nominal faiz oranlarının artırılması tasarruf sahiplerinin birikimlerini korumasına yardımcı olur. Aynı zamanda, nominal faiz artışı harcamaları kısıtlayarak fiyat artışlarının kontrol altına alınmasını amaçlar. Merkez bankaları, enflasyonu dengelemek için nominal faiz oranlarını bir araç olarak kullanır. Örneğin, ABD Merkez Bankası (Fed), enflasyon %2’nin üzerine çıktığında faiz oranlarını artırarak fiyat istikrarını sağlamaya çalışır.

Bu ilişki yatırımcılar açısından da büyük önem taşır. Enflasyon oranının artacağı beklentisi, sabit getirili yatırım araçlarının cazibesini azaltırken, daha yüksek getirili ve riskli varlıklara olan ilgiyi artırabilir. Bu nedenle yatırım kararları alınırken hem nominal faiz oranları hem de enflasyon beklentileri göz önünde bulundurulmalıdır.

Keynesyen ekonomi teorisi de nominal faiz ve enflasyon arasındaki ilişkiye farklı bir bakış açısı sunar. Keynesyen bakış açısına göre, düşük enflasyon dönemlerinde nominal faiz oranlarının da düşük tutulması, ekonomik büyümeyi teşvik ederek piyasalara canlılık kazandırabilir.

Nominal faiz ve reel faiz arasındaki farkı anlamak, sağlıklı yatırım kararları vermek açısından kritik öneme sahiptir. Nominal faiz oranları cazip göründüğü dönemlerde, yatırımcıların mutlaka enflasyonu hesaba katarak reel getirilerini değerlendirmesi gerekmektedir.

Bu yazıda yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir.

Paylaş:
Monay Uygulamasını İndir