Su Ayak İzi: Günlük Yaşamdaki Görünmez Su Tüketimi
Su ayak izi, farkında olmadan ne kadar su harcadığımızı gösteren önemli bir kavramdır. Dünya genelinde artan su tüketimi, kaynaklarının tükenmesine neden oluyor. Bu yazımızda su ayak izinin ne olduğunu, türlerini ve nasıl bilinçlenebileceğimizi işledik.

Su, hayatımızın her alanının vazgeçilmez bir parçasıdır. Giydiğimiz tişört, içtiğimiz bir bardak su, tükettiğimiz et ya da sebze gibi her ürünün üretilmesinde su kritik bir rol oynar. Bunun yanı sıra, ürünlerin üretilmesi, atıkların yönetimi gibi sektörel süreçlerde de suyun hayati bir önemi bulunmaktadır. Ancak, kullandığımız şeylerin üretiminde ne kadar su tüketildiğini, yani su ayak izimizi düşünüyor muyuz?
Su Ayak İzi Nedir?
Su ayak izi, kısaca bir mal ya da hizmetin üretilmesi için harcanan tatlı su miktarı olarak tanımlanabilir. Bu tanım, hem doğrudan tüketilen suyu hem de dolaylı olarak üretim sürecinde kullanılan suyu kapsar. Su ayak izi kavramı, su kaynaklarının ülkelerin ekonomilerindeki yerini anlamamızı sağlamak için de oldukça önemlidir.
2002 yılında Arjen Hoekstra tarafından geliştirilen bu kavram, harcanan suyun miktarının ötesine geçerek, suyun türünü (yeşil, mavi, gri), nerede ve ne zaman kullanıldığını, ayrıca kullanım sonrasında ne kadar kirlendiğini de ele almaktadır. Bu yönüyle, su ayak izi bir ürünün üretilmesi sırasında tüketilen suyun çok boyutlu bir göstergesidir.
Mavi Su Ayak İzi
Mavi su ayak izi, bir ürünün üretiminde tüketilen toplam yüzey ve yeraltı tatlı suyu miktarını ifade eder. Bu, içme-kullanma suyu, sulama suyu ve sanayi suyu gibi alanlarda kullanılan su miktarını kapsar.
Sulu tarım, sanayi ve evsel su kullanımları gibi çeşitli alanlarda, yüzey ve yeraltı su kaynaklarından alınan su miktarı mavi su ayak izi olarak tanımlanır. Örneğin, sulu tarımda buharlaşma kaybı, bitkiler tarafından kullanılan su ve drene edilen suların toplamı mavi su ayak izini oluşturur. Sanayi ve içme suyu kullanımında ise bu kaynaklardan alınan su miktarı esas alınır.
Yeşil Su Ayak İzi
Yeşil su ayak izi, üretim için gereken toplam yağmur suyu miktarını tanımlar ve genellikle tarım, bahçe ve orman ürünleri için geçerlidir. Bu su, toprakta depolanan ve bitkiler tarafından terleme ya da buharlaşma yoluyla tüketilen yağmur suyudur.
Ayrıca, yeşil su ayak izi, akışa geçmeyen ya da yeraltı suyuna karışmayan, toprakta ya da bitki yüzeyinde kalan yağışı temsil eder. Tarlalarda yağmur suyu buharlaşması ve hasat edilen ürün içinde bulunan yağmur suyu toplamı bu kapsamda değerlendirilir.
Gri Su Ayak İzi
Gri su ayak izi, kirleticilerin su kaynaklarında seyreltilmesi ve belirli bir su kalitesi standardına ulaşılması için gereken tatlı su miktarını ifade eder. Bu, noktasal ya da yayılı kirlilik kaynaklarından kaynaklanan kirliliğin giderilmesi için gereken su hacmi olarak da tanımlanabilir.
Gri su ayak izinin hesaplanmasında, kirlilik yükünün mevcut su kalitesi ile doğal arka plan konsantrasyonları arasındaki farka bölünmesi önemlidir. Burada, su kalitesi standardının ve doğal arka plan konsantrasyonunun doğru bir şekilde belirlenmesi öne çıkar.
Su Ayak İzinin Oluşmasına Yakından Bakalım
2002 yılında ilk kez ortaya atılan "Su Ayak İzi" kavramı, günlük hayatta doğrudan kullandığımız suyun çok daha ötesine işaret eder. Yeme, içme, temizlik veya kişisel bakım gibi görünür su tüketimi, gerçekte su tüketimimizin yalnızca ufak bir bölümüdür. Tükettiğimiz ürünlerin üretim süreçleri boyunca harcanan su miktarı da hesaba katıldığında, su ayak izimizin gerçek boyutları ortaya çıkar.
Su ayak izinin her bir ürün için hesaplanması karmaşık görünse de WWF-Türkiye’nin kahve örneği bu durumu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Bir fincan kahve, görünenin çok ötesinde bir su tüketimini beraberinde getiriyor. Kahvenin masamıza ulaşması için aşağıdaki aşamalar su tüketimini belirliyor:
-
Kahve bitkisinin yetiştirilmesi
-
Hasadın yapılması
-
Rafine edilmesi
-
Nakliye
-
Kahve çekirdeklerinin paketlenmesi
-
Kahvenin satışı
-
Fincana doldurulması
Bir fincan kahve için tam 140 litre su harcanıyor. Kahvenizi kağıt bardakta, süt ve şeker ekleyerek tercih ederseniz bu miktar 208 litreye kadar çıkıyor.
Farklı Ürünlerin Su Ayak İzi
-
Bir bardak çay: 30 litre
-
Bir dilim pizza: 1.260 litre
-
1 kg sığır eti: 16.000 litre
-
100 gram çikolata: 1.700 litre
-
150 gram hamburger: 2.400 litre
-
Bir bardak (200 ml) süt: 200 litre
-
1 kg mercimek: 1.250 litre
-
1 kg patates: 2500 litre
-
1 kg tavuk eti: 4.325 litre
-
1 kg kuzu eti: 5.520 litre
-
1 adet elma: 70 litre
-
1 dilim buğday ekmeği: 40 litre
-
Bir pamuklu tişört: 2.720 litre
-
Bir jean pantolon: 10.850 litre
Pirinç üretimi ise dünya temiz su kaynaklarının üçte birini tüketir.
Tükettiğimiz su sadece gıdayla sınırlı değildir. Giydiğimiz giysilerden kullandığımız elektronik cihazlara, üzerine yazı yazdığımız kağıtlardan evimizi ısıttığımız enerjiye kadar her şey su kaynaklarına bir ayak izi bırakır. Tüm bu farkındalıklar daha bilinçli tüketim alışkanlıkları geliştirmenin önemini bir kez daha gözler önünü seriyor.
Küresel Olarak Suya Olan Talep Ne Durumda?
Küresel çapta suya olan talep, son 50 yılda üç kat artış göstermiştir. Ekonomik büyümeler ve hızla artan nüfus, su tüketiminin önümüzdeki on yılda da önemli ölçülerde artacağına işaret etmektedir. Bu artışın, gelişmekte olan ekonomilerde %50, gelişmiş ekonomilerde ise %18 oranında olması beklenmektedir. Ancak su tüketimi yalnızca evlerle sınırlı değildir; tarım ve sanayi gibi alanlar da bu talebi ciddi şekilde etkiler.
2000-2050 yılları arasında üretimde su talebinin yaklaşık %400 artması beklenirken, dünyanın çeşitli bölgelerinde ciddi su krizleri yaşanması olasıdır. BM’nin verilerine göre, şu an dünyada yaklaşık 2,1 milyar kişinin güvenilir içme suyuna erişim imkânı yoktur. Kuraklık ise 110 ülkede 1,9 milyar insanı tehdit etmekte olup, bu rakamın 2050 yılına kadar 3 milyara ulaşması beklenmektedir.
Türkiye’nin Su Ayak İzi
Su sorunları sadece dünya genelinde değil, Türkiye için de bir tehlike oluşturmaktadır. Türkiye, su zengini bir ülke olarak kabul edilmemektedir. Artan nüfus, hızlı kentleşme ve sanayi büyümeleri nedeniyle, önümüzdeki 25 yıl içinde Türkiye’nin su tüketim ihtiyacının üç kat artacağı tahmin edilmektedir.
Türkiye’nin yıllık toplam su ayak izi 140 milyar metreküp suya eşittir. Bu toplamın %89’u tarım sektörü, %7’si evsel su kullanımı ve %4’ü endüstriyel üretimden kaynaklanmaktadır.
Karşılaştırma yaparsak, dünya genelinde kişi başına düşen yıllık su ayak izi 1.243 metreküp, Avrupa Birliği’nde 1.750 metreküp ve Türkiye’de ise 1.519 metreküp olarak hesaplanmıştır.
Tarmsal Su Ayak İzi
Türkiye’de tarım sektörü, su kaynaklarına en fazla talep yaratan alandır. Bitkisel üretimde kullanılan suyun %66’sı yeşil sudan (yağış kaynaklı su) oluşmaktadır. Otlatma faaliyetlerinin su ayak izi de büyük oranda yeşil suyu kapsamaktadır, bu da bu sektörün kuraklık koşullarına çok duyarlı olduğunu göstermektedir.
Bitkisel üretimde tüketilen suyun %20’si ise mavi su (yeraltı ve yüzey suyu) olup, sulama sistemlerinin ve su kaynaklarının verimli kullanılması bu noktada kritik öneme sahiptir
Evsel ve Endüstriyel Su Ayak İzi
Evsel ve endüstriyel su kullanımında gri su ayak izi öne çıkmaktadır. Türkiye’de evsel su ayak izinin %87’si, endüstriyel su ayak izinin ise %92’si gri sudan oluşmaktadır. Gri su, kullanım sonucunda kirlenen ve arıtılmadan doğal su kaynaklarına geri dönen suyu ifade eder. Bu oranlar gelecekte su kalitesi sorunlarının artacağına dikkat çekmektedir.
Su Ayak İzini Nasıl Azaltabiliriz?
Su ayak izini azaltmak, hem küresel çevre sorunlarını hafifletmek hem de kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlamak için kritik bir adımdır. Özellikle şu iki başlıkta atılacak adımlar, su tüketimimizi daha verimli hale getirmeye yönelik çözümler sunar:
Evsel ve Bireysel Su Ayak İzini Azaltma
Aileler, günlük yaşamlarında alacakları basit önlemlerle su ayak izlerini önemli ölçülerde azaltabilirler:
-
Duş sürelerini kısaltmak.
-
Bulaşıkları elde yıkamak yerine bulaşık makinesi kullanmak.
-
Çamaşır yıkarken ön yıkama yapmaktan kaçınmak.
-
Meyve ve sebzeleri yıkarken musluğu açık bırakmamak.
-
Gıda israfından kaçınmak ve mevsimsel ürünleri tercih etmek.
-
Daha az kıyafet alışverişi yaparak dolaylı su tüketimini azaltmak.
-
Elektrik ve doğal gaz gibi kaynakları bilinçli kullanmak, gereksiz yere harcamamak.
-
Araba yıkama sıklığını azaltmak veya su dostu yöntemler kullanmak.
-
Su kaçağı olan muslukları hemen tamir etmek.
-
Musluklara su tasarrufu sağlayan aparatlar takmak.
-
Kimyasal temizleyiciler yerine doğal ürünler kullanarak su kaynaklarının kirlenmesini engellemek.
-
Çevre dostu üretim yapan markaları tercih etmek.
İşletmeler İçin Su Ayak İzini Azaltma
İşletmeler, su ayak izini azaltmak için üretim ve tüketim döngülerini analiz etmelidir. Bunun için aşağıdaki adımlar etkili olabilir:
-
Ham madde kaynakları, su tüketimi açısından yeniden değerlendirilmelidir. Yerel ve su dostu kaynaklar ile temin edilen ham maddeler su tüketimini düşürebilir.
-
Her bir üretim aşaması gözden geçirilerek gereksiz su kullanımının önüne geçilebilir. Yeni teknolojilerin entegre edilmesiyle hem zaman hem de su tasarrufu sağlanabilir.
-
Endüstriyel suyun arıtılıp tekrar kullanılması, su tüketimini önemli ölçülerde azaltabilir.
-
Çalışanlara su tasarrufu ve kaynakları verimli kullanım konularında eğitim verilerek şirket içi davranış değişiklikleri desteklenebilir.
Su ayak izimizi azaltmak, çevremiz ve geleceğimiz için toplumsal bir sorumluluktur. Su tüketimi konusunda bilinçlenerek ve su kaynaklarını etkin kullanarak daha sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlayabiliriz.
