Yeşil tahvil, çevreye, iklime ve doğal yaşama fayda sağlayarak sürdürülebilirliğe katkıda bulunan projelere finansman sağlamak amacıyla kullanılan bir tahvil türüdür. Yeşil tahvilleri geleneksel tahvillerden ayıran temel özellik, bu tahvillerden elde edilen gelirlerin yalnızca çevresel fayda sağlayacak projelerde kullanılmasıdır.

Bu projeler arasında enerji verimliliği, kirliliğin önlenmesi, doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi, biyoçeşitliliğin korunması, sürdürülebilir su yönetimi ve çevre dostu temiz ulaşım gibi alanlar bulunmaktadır.

Yeşil Tahvil Piyasası Nasıl Ortaya Çıktı?

Yeşil tahvillerin gelişimi, finans dünyasında sürdürülebilirliğin giderek artan önemini göstermektedir. İlk kez 2007 yılında Avrupa Yatırım Bankası (EIB) tarafından “İklim Farkındalığı Tahvili” adıyla piyasaya sürülen bu yenilikçi finansman aracı, çevre dostu projelere kaynak sağlama amacıyla tasarlanmıştır. Bunu takiben, 2008 yılında Dünya Bankası tarafından çıkarılan ve 300 milyon Amerikan doları değerindeki ilk resmi yeşil tahvil ihracı, piyasadaki bu tür tahvillerin temelini oluşturmuştur. Bu tahvillerin kısa sürede yaygınlaşması, yeşil finansmanın küresel ölçekteki önemini daha net bir şekilde ortaya koymuştur.

Mayıs 2021 itibarıyla Dünya Bankası, toplamda 23 farklı para biriminde 16 milyar Amerikan doları değerinde yeşil tahvil ihracı gerçekleştirmiştir.Dünya Bankası’nın bu alandaki liderliği, diğer uluslararası finans kuruluşlarının da benzer adımlar atmasına öncülük etmiştir.

Pandemi dönemi, borçlanma piyasalarında genel bir durgunluk yaratmış olmasına rağmen, yeşil tahvil piyasası büyümesini sürdürmüştür. Bu durum, yatırımcıların pandemi sonrası ekonomik toparlanma planlarının sürdürülebilirlik odaklı olması gerektiğini fark etmelerinin bir sonucudur.

Dünya genelinde, yeşil tahvil piyasasının büyüklüğünün 2021 yılı itibarıyla 600 milyar Amerikan dolarını aşmıştır. Bu büyüme, sürdürülebilir finansal ürünlere olan talebin ne kadar hızlı arttığını ve çevre dostu projelere yatırım yapma eğiliminin artık temel bir trend haline geldiğini göstermektedir. Ayrıca, yatırımcıların sadece çevresel sorumluluk değil, aynı zamanda uzun vadeli finansal kazançlar için yeşil tahvillere yönelmeleri, bu araçların hem çevresel hem de ekonomik faydalarını kanıtlamaktadır.

Yeşil tahvillerin hızla büyüyen bu tarihi, sadece finansal yeniliklerin değil, aynı zamanda çevresel farkındalığın da küresel bir hareket haline geldiğini göstermektedir. Bu durum yeşil tahvillerin sürdürülebilir bir geleceğin yapı taşlarından biri olacağını ortaya koymaktadır.

Yeşil Tahvil İlkeleri

Yeşil tahvillerin güvenilirliği ve şeffaflığı, International Capital Market Association (ICMA) tarafından belirlenen ilkelerle sağlanmaktadır. İlk kez 2018 yılında yayımlanan bu ilkeler, Haziran 2021’de güncellenmiştir ve şu dört temel bileşeni içermektedir:

1. Tahvil Gelirlerinin Kullanımı (Use of Proceeds)

Tahvilden elde edilen gelirlerin, çevresel fayda sağlayacak projelerde kullanılması gerekmektedir. Projeler, aşağıdaki alanlardan birine odaklanmalıdır:

  • İklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması,

  • İklim değişikliğine uyum,

  • Doğal kaynakların korunması,

  • Biyoçeşitliliğin korunması,

  • Çevresel kirliliğin önlenmesi ve kontrolü.

2. Proje Değerlendirme ve Seçim Süreci (Process for Project Evaluation and Selection)

Tahvil ihraççıları, yatırımcıları proje hedefleri, çevresel faydaları ve projelerin hangi kategoriye girdiği konusunda bilgilendirmelidir.

3. Tahvil Gelirlerinin Yönetimi (Management of Proceeds)

Gelirler, şeffaflık sağlamak amacıyla özel bir alt hesaba aktarılmalı ve bu süreç bağımsız danışmanlar tarafından denetlenmelidir.

4. Raporlama (Reporting)

Yıllık raporlar ile tahvil gelirlerinin hangi projelere tahsis edildiği ve bu projelerin çevresel etkileri açıklanmalıdır.

Bu ilkeler, çevreye gerçekten katkı sağlamayan projelerin finansmanını önlemek için büyük önem taşır.

yeşil tahvillere yapılan yatırım

Yeşil Tahvil İhracının Faydaları

Yeşil tahvillerin kurumlara sağladığı avantajlar şunlardır:

  • Çevresel sürdürülebilirliğe bağlılık, kuruluşların itibarını artırır, kamu algısını ve paydaşlarla ilişkilerini güçlendirir.

  • Sürdürülebilir yatırımlarla ilgilenen yatırımcıların ilgisini çekerek daha fazla talep sağlayabilir. Genişleyen yatırımcı havuzu finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesine yardımcı olur.

  • Bazı ülkelerde yeşil tahviller, vergi muafiyeti veya özel krediler gibi teşvikler ile desteklenebilir.

  • Şirketler ve hükümetler, yeşil tahviller sayesinde finansman stratejilerini çevreye duyarlı hale getirerek sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyebilir.

Yeşil Tahvilin Diğer Tahvillerden Farkı

Yeşil tahviller, diğer tahvillerle benzer finansal özellikler taşısa da, temel fark gelirlerin kullanımında yatmaktadır. Yeşil tahviller yalnızca çevresel fayda sağlayacak projelerde kullanılırken, diğer tahvil türleri genellikle genel finansman amaçlarına hizmet eder.

  • Mavi Tahviller: Okyanuslar ve su ekosistemlerini korumayı amaçlayan projeleri finanse eder.

  • İklim Tahvilleri: Karbon emisyonlarını azaltan veya iklim değişikliğini hafifleten projelere odaklanır.

Yeşil tahviller ayrıca, "Yeşil Tahvil Çerçevesi" gibi ek belgeler gerektirerek yatırımcıların projelerin çevresel katkılarını daha iyi anlamalarını sağlar.

Dünyadan Yeşil Tahvil Örnekleri

Dünya Bankası, yeşil tahvil piyasasında öncü bir rol oynamaktadır. 2022 yılında, ihraç edilen tahvillerin toplam değeri 40,8 milyar dolar olurken, bu fonların büyük kısmı enerji verimliliği (%33), temiz ulaşım (%27) ve tarım projelerine (%15) aktarılmıştır.

Dünya Bankası’nın finanse ettiği projeler arasında, Hindistan’da düşük karbonlu hidroelektrik enerji sağlayan Rampur Hidroelektrik Projesi yer almaktadır. Bu proje, yılda 1,4 milyon ton karbon emisyonunun önlenmesini sağlamış ve 2022 yılına kadar toplamda 8,4 milyon ton karbon emisyonunun azaltılmasına katkıda bulunmuştur.

Türkiye’de Yeşil Tahvil Piyasası

Türkiye, 2021 yılında Paris Anlaşması’nı onaylayarak iklim politikalarında dönüşüm sürecini başlatmıştır. Sermaye piyasalarının, bu dönüşüm sürecinde tahvil ihracı ile önemli bir finansman kaynağı sağlaması bekleniyor. Türkiye’de sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik projelerin yeşil tahviller aracılığıyla desteklemesi, hem çevresel hem de ekonomik kalkınmayı artıracaktır.

Yeşil Tahvillerin Finansal Sürdürülebilirliğe Katkısı

Yeşil tahviller, yalnızca çevresel fayda sağlamakla kalmayıp, uzun vadede finansal sürdürülebilirliği de destekleyen bir araçtır. Geleneksel borçlanma yöntemlerine kıyasla daha düşük risk profiline sahip olmaları, bu tahvillerin yatırımcılar için cazibesini artırmaktadır.

Küresel finans hizmetleri şirketi Morningstar'ın yaptığı kapsamlı bir araştırma, sürdürülebilir fonların geleneksel fonlardan daha yüksek getiri sağladığını ortaya koyuyor. Araştırmada, 745 sürdürülebilir fon, 4.150 geleneksel fonla karşılaştırılmış ve sürdürülebilir fonların tüm kategorilerde daha iyi performans gösterdiği tespit edilmiştir. Verilere göre, sürdürülebilir fonların son 10 yıldaki yıllık ortalama getirisi %6,9 iken, geleneksel fonların getirisi %6,3 seviyesinde kalmıştır. Bu sonuçlar, yeşil ekonomiye yapılan yatırımların sadece çevresel fayda sağlamakla kalmadığını, aynı zamanda finansal olarak da cazip olduğunu gösteriyor.

Yeşil projelere yönelen yatırımların artması, yalnızca kârlı bir ekonomik yapı oluşturmakla sınırlı kalmaz, aynı zamanda küresel ısınma, iklim değişikliği ve çevresel tahribat gibi büyük sorunların çözümüne de katkı sağlar. Yeşil tahviller, geleneksel ekonomilerin neden olduğu çevresel zararı telafi edecek sürdürülebilir bir kalkınma modelinin önünü açabilir. Bu süreç, yeşil ekonominin hızla büyümesine ve dünya çapında sürdürülebilirliğe yönelik farkındalığın artmasına katkıda bulunacaktır.

Bu yazıda yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir.

Paylaş:
Monay Uygulamasını İndir